ALERJİK HASTALIKLAR
“HANGİ BESİNİN BİZE FAYDALI, HANGİSİNİN ZARARLI OLDUĞUNU TESPİT ETMEK MÜMKÜNDÜR”.
ALERJİK HASTALIKLAR
Allerji, günümüzün en çok konuşulan hastalıklarından bir tanesidir. Çevremizdeki pek çok insan hayatının bir döneminde allerji ile ilgili sorun yaşamıştır. Kendi ailemizde bile en az bir kişinin allerjik hastalık hikayesi vardır. Gelecek yıllarda yaşadığımız ortam ve koşullar bu şekilde bozulmaya devam ederse, daha fazla insan allerjik hastalıklarla yüz yüze kalacak gibi görünmektedir.
Kısaca allerjiyi tarif etmek gerekirse; Allerji, dış ortamdan ağız yolu (gıdalar)ile , solunum yolu (gazlar veya polenler vs.)ile, veya direk temas yolu(deri) ile vücudumuza giren maddelerin organizma tarafından yabancı olarak kabul edilmesi ve reaksiyon vermesi sonucu ortaya çıkan klinik tablodur. Bu reaksiyonlar, allerjinin etkilediği organın hangisi olduğuna veya oluşan allerjik reaksiyonun büyüklüğüne göre değişik klinik tablolara yol açar. Birkaç örnek vermek gerekirse, allerji akciğerlerde oluşmuşsa nefes darlığı, deri de oluşmuşsa kaşıntı, kızarıklık, ekzema, kafada ise baş ağrısı, kulak çınlaması, kalpte ise aritmi, yüksek veya düşük tansiyon, üst solunum yollarında olmuşsa boğazda gıcıklanma hissi şeklinde görülür.
Günümüzde cevaplanması gereken en önemli soru, allerjik hastalıkların neden bu kadar arttığı veya daha önce allerjik hastalıkların neden daha az görüldüğüdür. Bu soruların pek çok cevabı olabilir. Kanımca, allerjik hastalıkların bu kadar artmasının en önemli sebebi, her gün tükettiğimiz gıdaların artık doğallığını tamamen yitirmiş olmasıdır. Eskiler, “can boğazdan gelir” diyerek, yemek içmekten zarar gelmiyeceğini, iyi beslenenlerin hasta olmayacağını söylemişlerdir. Bu inanış günümüzden çok değil, 30-40 yıl öncesi için doğru olabilir. Çünkü o yıllarda insanların tükettiği gıdalar son derece doğal ve taze idi. İçlerine herhangi bir katkı maddesi veya koruyucu katılmamıştı. Ancak günümüzde bunu söylemek oldukça zordur.
Dünyada endüstriyel devrimin yapılması, yaşantımıza pek çok yenilikler getirdiği gibi, tükettiğimiz gıdalarda da çok önemli değişikliklerin olmasına neden olmuştur. Gıda endüstrisi de bu değişimden nasibini almış ve daha önce doğal olarak tükettiğimiz gıdaların kullanım ömürlerini uzatmak için katkı maddeleri kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca yine bu gıdaların raf ömürlerini uzatmak için genetik yapıları değiştirilmiştir. Tüketiciye sunulan bu gıdaların daha güzel görünmeleri ve daha lezzetli olmalarını sağlamak amacıyla içlerine aromatik boyalar, tatlandırıcılar (sakarin), lezzet arttırıcılar (glutamat) katıldı. Bu gıdalar görünüş olarak çok güzeldi, ancak doğallığını kaybettiği için hiçbir besleyici özelliği yoktu. Daha önemlisi bunların hepsi vücut için yabancı madde haline geldi. Bu yöntemlerin geliştirilmesi gıda endüstrisi için çok büyük bir ekonomik kazanç sağlamasına rağmen, üretilen bu suni gıdalar insan organizmasına zarar vermeye başladı. İşte allerjik hastalıklarda tamamen insan organizmasının bu yabancı maddelere karşı kendini korumak için verdiği savaşın sonucunda ortaya çıktı.
Bunun yanında bu katkı maddelerinin çok uzun süre, fazla miktarda tüketilmesi insan organizmasının savunucu mekanizması olan bağışıklık sistemini baskılayarak daha ciddi hastalıkların (kronik enfeksiyonlar, kanser vs.) ortaya çıkmasına neden oldu.
SAĞLIKLI OLMANIN SIRRI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNDE!
Bağışıklık sistemini güçlü kılmak için ne yapmak gerekli? Öncelikle annenin sağlıklı olmasını sağlamak gereklidir. Anne sağlıklı bir sekilde gebelik dönemini geçirirse doğacak bebekte sağlıklı olur. Anne gebeliği sırasında mümkün olduğunca her türlü kimyasal maddeden uzak durmalı, sigara içmemelidir.
Dişlerinde amalgam varsa çıkarttırmalıdır. Çünkü amalgamın içinde birçok ağır metal vardır ve hepsi de vücut için toksiktir. Gelişigüzel ilaç (antibiyotik, steroid vs.) kullanmamalı. Gebeliği süresince allerjik gıdalardan uzak durmalı.
Sezeryan için hayati sebep yok ise normal doğum yapmalı. Sonuçta sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmesi şarttır.
BEBEK NASIL SAĞLIKLI BESLENİR
- Bebek uzun süre anne sütü ile beslenmeli.
- İnek sütü ve diğer mamaları mümkünse almamalı.
- Market gıdalarından uzak durmalı.( düşük değerli karbonhidratlar)
- Aşılarını uygun zamanda yaptırmalı.(bağışıklık tam oluştuğunda) .
- Gelişi güzel ilaç kullanmamalı.
Bağışıklık sisteminin güçlü olması için doğal ve taze besinlerle beslenmeliyiz. Günlük 2,5 Lt su içmeliyiz. Yukarda anlatılanlar çok da zor seyler değil, olması gerekenlerdir. Eğer ne yiyip içtiğimize biraz dikkat edecek olursak, atalarımızın beslendiği gibi beslenebilirsek daha sağlıklı oluruz.
“HANGİ BESİNİN BİZE FAYDALI, HANGİSİNİN ZARARLI OLDUĞUNU TESPİT ETMEK MÜMKÜNDÜR”.
ALLERJİK HASTALIKLARIN TEDAVİSİ
TEDAVİDE BAŞARIMIZIN SIRRI;
- Kliniğimizde hastalık nedeni(ajan veya ajanları ) tespit edilir.
- Hastalık nedenleri vücuttan uzaklaştırılır.
- Vücudun hastalığı yenmesine yardımcı olan yöntemlerle tedavi devam eder.
- Hastaya yapılan tedavide amaç hastaya hiçbir şekilde zarar vermemektir.
KLİNİĞİMİZDE TEDAVİ SÜRECİ
Kliniğimize başvuran hastaların ilk olarak detaylı bir hastalık öyküsü alınır. Fiziki muayenesi yapılır. Daha sonra Biyorezonans test yöntemleriyle hastalığa sebep olan etkenler tespit edilir. Bu uygulamalar her hastaya ve her hastalığa özeldir.
KLİNİĞİMİZDE UYGULANAN TESTLER
Tedavi yapılması gerekliliği oluştuğunda artık hastaya bazı testler yapılmalıdır. Bu testler arasında:
- Gıda Testi; Yapılan bu testler ile vücudun tolere edemediği, zararlı olan maddelerin hastalar için yapılan diyetten çıkarılması söz konusudur.
- Hormon Testi: Hastalığa neden olan hormonlarında araştırılması gereklidir. Çünkü eksik kalan vitamin ve minerallerin dışarıdan takviye edilmesi gereklidir.
- Bağırsak Florası Testi: yapılan bu test ile gastrointestinal sistemine ait fonksiyonlar değerlendirilecektir. Şişkinlik, diyare, geğirme, yanma gibi şikâyetlerde bu testler tedavilerde kullanılmaktadır. Bu testlerde bozukluk var ise tedavinin başarıya ulaşması zor olacaktır.
- Ağır Metal Testi: Vücutta ağır metaller bulunabilir. Bu test ile tespit edilebiliyor. Sonrasında çelesyon ve detox yolları bu şekilde tedavi edilebilir.
- Toksit Madde Testi: Vücudumuzda sindirim, deri yolu, solunum yolları ile çeşitli toksikler birikebilir. Bunların yaptıkları birikim vücut içerisinde bazı fonksiyonların çalışmasını engelleyecektir. Belirlenen bu sorunlar detox yöntemleri ile vücuttan temizlenbiliuor.
- PH Testi: Hastalarda mezenkim dokusunun PH düzeyini belirler. Normal PH değerlerine gelmesi sağlanacaktır.
Tüm bu testlerle hastalıkların etkenleri tespit edilir. Elde edilen sonuçlarla hastalara özel olarak tedavi seçenekleri uygulanır. Özellikle vücut için zararlı olan gıdanın diyetten çıkarılması gereklidir. Tedavide gerekli olan ve eksik kalan mineral, vitamin desteğinin sağlanması ile birlikte de gerekli düzenlemeler yapılır. Bunların yanı sıra toksik olan maddeler detox yöntemleri ve çelesyon ile vücuttan temizlenmektedir.
Bu tedavi yöntemlerinin yanı sıra ACUGRAPH cihazı da kullanılmaktadır. Bu cihaz hastaları Çin tıbbı açısından değerlendirmektedir. Vücut içerisinde klinik testlerle yapılan tetkiklerde bulunan eksikler, bu cihaz ile yapıldığında enerji eksikliği olarak değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmelere göre de çeşitli akupunktur tedavileri yapılmaktadır. Tek kullanımlık iğnelerle yapılan tedavilerde de alerjik hastalıklarda etkili sonuçlar alınabilmektedir.
TÜM TEDAVİLERİMİZ
AKUPUNKTUR TEDAVİSİ, ALERJİK HASTALIKLARIN TEDAVİSİ, ASTIM HASTALIĞI TEDAVİSİ, BAĞIRSAK MANTARLARI TEDAVİSİ, BİOREZONANS İLE TEŞHİS VE TEDAVİ, DEPRESYON TEDAVİSİ, DİSBİYOZİS (DİSBİOTA) TEDAVİSİ, EGZAMA TEDAVİSİ, FİBROMYALJİ TEDAVİSİ, GIDA İNTOLERANSI TEDAVİSİ, KRONİK YORGUNLUK TEDAVİSİ, KABIZLIK TEŞHİS VE TEDAVİSİ, MİGREN TEDAVİSİ, OBEZİTE (ŞİŞMANLIK) TEDAVİSİ, PANİK ATAK TEDAVİSİ, SEDEF HASTALIĞI TEDAVİSİ, SİGARAYI BAĞIMLILIĞI VE TEDAVİSİ, SÜLÜK TEDAVİSİ
Sağlık sorunlarınız hakkında uzmanlarımızdan yardım alın. Sorunuzu iletmeden önce lütfen E-Posta adresinizi doğru yazınız. Uzmanlarımızın cevapları size E-Posta adresiniz üzerinden iletilecektir